her ağıtın bir mevsimi var.
kırgınlara, kızgınlara, öfkelilere,
arkanızı dönüyorsunuz.
bir yabancı gibi geçiyorsunuz hüzünlü insanların yanlarından.
adiliğiniz adımlarınızdan okunuyor.
ben de böyle değil miyim?
hem de en hasıyım belki.
ama insan başına gelmeyince her şey için çokça cesurmuş.
her ağıtın bir mevsimi var,
her gözyaşının sokağı,
her aşık bir kan rengi şarap saklar çantasında.
yine de kimse dönüp bakmaz yanında ki neyin lanetiyle bulanmış.
herkes her hayata aynı acılarla bileniyor oysa.
kinimiz başkalarından,
acımız hep emanet.
yine de liman değiliz birbirimize.
yan yana birbirimizin en yabancısı.
ve uzanmak imkansız birbirimizin kırgınlığına.
hayatlarımız hep grinin tonlarından ibaret.
Karşıdaki liman sen olsan
YanıtlaSilAramızdaki balıklar haberimi götürse sana
Dilimiz ayrı
Bakışımız farklı
Bilmediğin kelimelerin çorbasıdır duyacağın dalgalardan
Kimsenin sana öğretmediği
Bir benim
Bir senin için dizdiğim
Şiirlerim
Nedenir bilmem ama
Hüzünlü insanlar daha hızlı yürür sokaklarda
Çok zorlanmam yüzlerine bakarken
Yinede bir umut var çünkü
Güldürebilirim belki onları
Bir sohbet sırasında
Bir çay
Bir sigara
Sen ise umutsuz
Her sabah yatağın diğer ucunda
Soğuk
Titrek
Yaban
Arsız
En vazgeçilmeyen yabancı